5 Haziran 2015 Cuma

Hiçliğin Kıyısında Yorumu | kitapmiti




Kitabın Adı : Hiçliğin Kıyısında

Yazarı: J.A.Redmerski

Yayınevi: Ephesus

Sayfa Sayısı : 472

Liste Fiyatı: 25,00







Uzun süredir fazlasıyla beğenilen ve merakla ikincisi beklenen bir kitabı yorumlayacağım bugün sizlere. J.A. Redmerski nin Hiçliğin Kıyısında adlı kitabı.Kendi yorumuma geçmeden önce her zamanki gibi arka yazısını sizlerle paylaşmak istiyorum;

  Yirmi yaşındaki Camryn,alışılmışın dışında bir yaşam tarza düşlemektedir.Fakat başına gelen trajediler bu yaşamı kendisinden zorla çekip alınca,ilk bulduğu otobüse atlayarak varış noktasını bilmediği bir yolculuğa çıkar.Çıktığı bu kendini yeniden keşfetme yolculuğunda,kendisi gibi nereye gideceğini bilmeyen,Andrew Parrish adında biriyle tanışır.Fakat Andrew'un bazı karanlık sırları vardır.
    Andrew yolcukları esnasında Camryn'e kimseye bağlı kalmadan,içinden geldiği gibi yaşama,en derin ve kuytu arzularına teslim olma sanatını öğretir.Ancak Andrew'un ondan gizlediği sır yolun sonunda kendisini beklemektedir.Bu sır ikiliyi bir araya getirebilecek midir,yoksa onlar sonsuza dek birbirlerinden ayrılmaya mı mahkum edecektir? 


Evett kitabın arka yazısı bu şekilde. Şimdi gelelim benim yorumuma. Açıkçası benim bu kitaptan beklentilerim oldukça fazlaydı. Çok aşırı derecede beğenilmişti ve fazlasıyla önerilen bir kitaptı. Bu yüzden de beni hayal kırıklığına uğrattı. Beğendim mi beğendim. Ancak çok çok da bayıldığım, sürekli önerebileceğim bir kitap olmadı.4 puan verdim kitaba. Haksızlık etmek istemedim. Çünkü hayal kırıklığına uğrama sebebim beklentimin aşırı yüksek olması. Onun dışında genel manada beğendim.Çok çok olmasa da :)

  Kitap Camryn'ın depresyonda olması ile başlıyor.Sebebini söyleyip spoiler vermek istemiyorum.Daha sonrada yakın arkadaşıyla da tartışma yaşaması ile bir yolculuğa çıkıyor.Bu yolculuk esnasında da babasını ziyarete gitmekte olan Andrew ile tanışıyor. Camryn ile Andrew birbirlerine git gide bağlanıyorlar haliyle.
ve bundan sonrası da ikisinin yolculuk boyunca başına gelenleri anlatıyor. Kısacık bir yerde bile spoiler verme ihtimalim olduğundan yolculuk kısmına girmek istemedim.
  Kitapta bayıldığım 3 şey vardı. Birincisi, tabiiki de Andrew. Andrew karakterini çok sevdim. Aslında Camryn ı da sevdim ama Andrew kadar değil. Yinede çoğu kitaptaki nefret edilesi kız baş karakter gibi değil. İkincisi, Andrew ile Camryn ın yolculuğu. Her şeyi unutup istedikleri yerlere gitmeleri gerçekten de harikaydı. Üçüncüsü ise sanırım en sevdiğim. Andrew'un Eurydike dövmesi. Anlamı ve hikayesi beni öyle etkiledi ki. Gerçekten çok çok güzel bir hikayesi var.(Biraz merakta bırakayım :) )

Kitapta gözüme çarpan ve sinir olduğum tek şey de Andrew'un sırrı. Kitabın başlarında bir sır sakladığı neredeyse hiç belli olmuyor ve birden bire sırların adamı oluveriyor.Bu beni çok rahatsız etti. Zaten puanımı kırma sebebim de buydu.
  Son olarak da kitap birden çok hızlı bitti gibi geldi. Daha doğrusu sanki ikinci bir kitabı olmayacakmış gibiydi.Hani bazı kitaplar olur da yeni kitabı gelmediğinde çıldırırsınız ya o şekilde değildi. O yüzdende ikinci kitabını merakla bekliyorum diyemem.Mutlaka çıktığında alırım.Ama çıkar çıkmaz koşup alacağım bir kitap olmayacak.
 Umarım beğenmişsinizdir yorumumu.Okuyanlarınız varsa yorum bırakırsanız çok sevinirim :*













"Depresyonda mesele sadece üzüntü değildi. Aslına bakarsanız üzüntünün konuyla pek az ilgisi vardı.Depresyon acının en saf haliydi ve herhangi bir şey hissedebilmek için her şeyi yapmaya hazırdım.Her türlü hisse razıydım.Acı insanın canını yakıyorduama başka bir şey hissedemeyecek kadar acı çekmek,delireceğinizi sanmaya başladığınız noktaydı."

"Okyanusun kokusu dünyanın başka yerlerinde farklı mıdır merak ediyorum."

" Bir an durdum ve tanışmasaydık neler olabileceğini düşündüm.Ama böyle düşünceler midemin kasılmasına neden olduğu için bu kadarı bile fazla gelmişti.Onu tanımamak nasıl olurdu hayal edemiyordum.Hayal etmek de istemiyordum zaten."



Puanım:




 

0 yorum:

Yorum Gönder